Ağız Ve Diş Sağlığı Yerinde Olan Kişilerin Özgüveni Daha Yüksek Olur
Ağız ve diş sağlığımız, genel vücut sağlığımız ile ilgili olduğu kadar bizi duygusal ve zihinsel olarak da desteklemektedir. Ağız sağlığı; özsaygımız, yaşam kalitemiz ve özgüvenimiz üzerinde de oldukça etkilidir. İstediğimiz zaman gülümseyebilmek, ağzımızı kapatma zorunda kalmamak sadece bu konuda sorun yaşayanların fark edebileceği bir özgürlüktür. Ağız ve diş sağlığı, kendine güveni artırırken, güzel ve çekici hissetmemizi de sağlayacaktır.
Kişiler, genel dış görünümlerini özgüvenleri ile ilişkilendirmektedir. Kendi görünümünden ne kadar memnunsa kendine özsaygısı o kadar artmaktadır. Yapılan anketlerde katılımcıların yaklaşık olarak % 90’ı, ağız ve diş sağlığının özgüven üzerindeki etkili olduğuna inanmaktadır. Birçoğu da ağız sağlığını fiziksel görünüm ile ilişkilendirmedir. Özgüveninin düşük olduğunu ifade eden katılımcıların çoğunun da mevcut diş hastalıklarının bulunduğu görülmüştür. Özellikle dişlerinin görünümünden memnun olmayan gençlerin özgüveninin daha düşük olduğu izlenmiştir.
En yaygın diş problemleri olan ağız kokusu, diş renginde değişiklik, diş çürükleri ve kanamalı dişetleri; sizin sosyal ortamlarda kendinizi rahat hissetmenizi, özgürce konuşmanızı ve gülümseyebilmenizi etkilemektedir. Bu tarz rahatsızlıkları olan kişilerin, diğerlerine oranla özgüvenleri iki kat daha düşüktür. Dış görünümle bağlantılı her diş rahatsızlığının, sosyal ortamlarda hastaların utanmalarına ve sıkılmalarına neden olduğu izlenmektedir. Ayrıca gülümseyişinden memnun olan kişilerin özgüveninin yüksek olduğu, bunun etkisinin gelir ve işine de yansıdığı gözlenmiştir.
Diş hastalıkları bulunan okul çağındaki çocuklarda; okula devamsızlık, konuşma sorunları, dikkatsizlik, özgüvensizlik ve yeme problemlerine rastlanmıştır. Okul ortamında sosyalleşen çocukların kendilerini dış görünüşleri bakımından güvensiz hissetmeleri içlerine kapanmalarına neden olmaktadır. Akranları tarafından zorbalığa maruz kalan çocuklarda da bu sorunlar, kişilik gelişiminde olumsuzluklara neden olarak yetişkinlikte de bazı problemlere yol açmaktadır.
Fiziksel sağlık söz konusu olduğunda, beden ve zihin dengede olacaktır. Bu terazinin kefelerinden birinde dengesizlik oluştuğunda diğerini de sarsar. Ağız ve diş sağlığının bozulması sadece tüm bedenimizi etkilemekle kalmaz aynı zamanda zihinsel alanda da fark edemeyeceğiz yıkımlara neden olacaktır.
Özgüveninizi yeniden oluşturmak için ağız ve diş sağlığınıza gereken özeni göstererek sorunlarınızdan kurtulabilirsiniz. Öz bakım, kendine güveni yeniden oluşturmak için çok önemlidir. Hayat telaşında kendinize zaman ayırmalı, bedeninize ve ruhunuza da iyi bakmalısınız. Bu daha kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürmenin en önemli anahtarlarından biridir. Dişleriniz için hekiminizden bakım randevu isteyerek başlayabilirsiniz. Periyodik diş randevularınızı aksatmamalı (yılda iki kez) ve ağız bakımınızı yaptırmalısınız. Dişlerinize bakmak özgüveninizi yeniden kazandıracaktır. Bu randevularda diş çürükleriniz önceden teşhis edilebilir. Diş temizliğinizi yaptırarak, plaklardan ve ağız kokunuzu bozan bakterilerden kurtulabilirsiniz. Düzenli diş randevuları size daha sağlıklı ve daha mutlu bir gülümseme kazandıracaktır.
Ağız ve diş sağlığınız için günlük diş hijyeni rutinlerini de aksatmamalısınız. Günde en az iki kere size uygun bir diş fırçası ve diş macunu ile dişlerinizi fırçalamalısınız. Günde en az bir kez de diş ipi ile diş fırçalamadan önce dişlerinizin aralarındaki yemek kalıntılarını temizlemelisiniz. Diş ipi, diş fırçası ile ulaşamayacağınız diş aralarınızı da temizleyebilme imkanı sağlamaktadır.
Temizlenmeyen ve ihmal edilen dişler; diş çürümelerine, enfeksiyonlara ve dişeti hastalıklarına neden olacaktır. Öncelikle çürük dişlerinizi tedavi ettirmelisiniz. Bu dişinizin etrafında enfeksiyon oluşmasına ve tedavi edilmezse etrafındaki dokuların da enfekte olmasına neden olacaktır. İhmal edilen diş ve dişeti sorunları bağışıklık sisteminizi de etkileyerek vücudunuzun farklı bölgelerinde hastalıklara yol açacaktır. Ağız ve diş sağlığı bozulan bir kişinin kalp krizi ve felç riskinin daha yüksek olduğunu unutmamalısınız.