- Randevu İçin:
0 212 417 21 21 -
Periodontoloji, diş hekimliğinde diş ve kökleri saran diş etinin hastalıkları ve tedavileri ile ilgilenen branştır. Periodontoloji branşı diş taşı temizliği gibi başlangıç seviye tedavileri, diş eti operasyonları,flap operasyonları, papil operasyonları, derin küretaj, implantoloji gibi cerrahi girişimleri ve lazer uygulamalarını içermektedir.
Dişlerimizin üzerinde fırçaladıktan birkaç dakika sonra bile ince ve saydam bir tabaka oluşur ve buabiofilm denir. Bu tabakaya bakteri istilası sonucu dişlerimize asıl zarar veren yapı olan bakteri plağı (mikrobiyal dental plak) oluşur. Bakteri plağının, ağızdan uzaklaştırılması gerekmektedir, eğer uzaklaştırılmazsa, dişeti hastalığının ilk kademesi olan ‘Gingivitis’ oluşur.
Hastalığın genel belirtileri kızarık, şiş, kanamalı dişetleridir. Genelde ağrı, sızlama gibi rahatsızlıklar bu evrede gözlenmez. Dişin çevre dokularında kayıp yoktur. Bakteri plağı uzun bir süre ağızda kalırsa, üzerinde çeşitli minerallerin birikimi ile diştaşı oluşur. Bu aşamada yapılması gereken, dişhekimine başvurup, ‘Başlangıç Periodontal Tedavi’ dediğimiz, diştaşı temizliği işlemi yapılıp, bakteri plağı ağızdan uzaklaştırılmalıdır. İşlemden sonra da ağız bakımına özen gösterilmeli ve düzenli kontrollere gelinmelidir.Gingivitis, tedavi edilmezse Periodontitis’e dönüşecektir.
Gingivitisten farklı olarak periodontal dokularda ve kemikte kayıp söz konusudur ve artık dönüşümsüz bir aşamadadır.Farklı türleri vardır. Genetik, kötü ağız hijyeni, bazı sistemik hastalıklar periodontitisin oluşumunu ve gelişimini etkileyebilir. Periodontitis’te dişetlerindeki kızarıklık ve kanama artmıştır. Yer yer dişeti çekilmeleri ve dişetlerinde şişlik görülür. İlerlemiş vakalarda, dişlerde sallanma, hatta kemik kaybına bağlı diş kayıpları görülebilir.
Hastalık hızla yıkıcı bir şekilde ilerleyip diş kayıplarına neden olabilir. Dişeti tedavisi ile birlikte ilaç tedavisi de gerektirebilir.
Derin cepler ve dişeti çekilmeleri olan, genelde 35 yaş üstünde gözlenen bir tablodur. Daha yavaş seyirlidir ancak hızlı geliştiği durumlarda olabilir.
Periodontitisin tedavisi mümkünse bir Dişeti Hastalıkları Uzmanı tarafından yapılmalıdır. Gingivitis’te uygulanan ‘Başlangıç Periodontal Tedavi’ye ek olarak, küretaj ve cerrahi girişimler gerekebilir.
Dişeti hastalığının şiddetine göre, ‘Başlangıç Periodontal Tedavi’ye ek olarak derin küretaj dediğimiz, dişlerin köklerinin dişeti altında kalan kısımlarının da kazınarak temizlenmesi ve kök yüzeylerine bakteri plağı tutunamaması için düzleştirilmesi işlemi yapılır.
Kürete edilecek bölge çok derin ve yaygınsa, Flap Operasyonu dediğimiz, dişetinin ufak kesilerle açılıp, küretaj yapıldıktan sonra, gerekli yerlere kemik greftleri konarak, dişetinin dikilip kapatılması işlemidir.
Dişlerde çapraşıklık ve çenelerde yer darlığı olan durumlarda, ileride oluşabilecek ortodontik tedavi ihtiyacını ortadan kaldırmak için veya en azından gerekecek ortodontik tedavinin şiddetini azaltmak için sürme rehberliği diye adlandırdığımız, alttan gelen daimi dişlerin sürmeleri planlanıp, zamanlamaları ayarlanarak, belirli bir düzen ve sıra içerisinde süt dişlerinin çekilmesi işlemi uygulanabilmektedir.
Dudaklar ile dişetleri arasındaki Frenilum dediğimiz bağlantıların, olması gerekenden uzun ve güçlü olduğu durumlarda, dişler arasında açıklıklar ve dişeti problemleri gelişebilmektedir. Bunları önlemek için Frenektomi dediğimiz, frenilumların cerrahi olarak küçültülmesi işlemi yapılır.
Dişlerin dik yönde boyutlarının olması gerekenden kısa olduğu ve hastalar güldüğünde Gummy smile dediğimiz, aşırı dişeti görünümünün mevcut olduğu durumlarda, dişeti boyu dik yönde cerrahi olarak kısaltılarak, görünen diş boyu artırılır.
Aşırı dişeti çekilmesi olan, veya dişlerin etrafındaki ve implant yapılacak bölgelerdeki dişeti kalınlığı yetersiz olan durumlarda, ağızın çeşitli bölgelerinden dokular alınarak, ihtiyaç olan bölgeye uygulanır. Kişinin kendisinden alınan greftler uygulandığı için, başarı oranı çok yüksektir ve greft alınan bölge de iyi bir ağız bakımı ile çok kısa sürede kendisini toparlamaktadır.
Teknolojik gelişmeler ile yumuşak doku ve sert doku lazerleri dişhekimliği pratiğine girmişlerdir. En yaygın kullanılanları, yumuşak doku lazerleridir. Genellikle dişeti ile ilgili işlemlerde kullanılırlar. Operasyonun kanamasız olması, milimetrik çalışma imkanı ve operasyon sonrasının daha rahat geçmesi sebebiyle tercih edilmektedirler. Sert doku lazerleri de, o kadar yaygın olmasa da, dişler ve kemik üzerinde uygulanan işlemlerde kullanılırlar. Lazer uygulaması yapacak hekimin, lazer uygulamaları üzerine eğitim almış olması gerekmektedir. Kliniklerimizde ‘Picasso Diode Lazer’cihazı kullanılmaktadır.
