- Randevu İçin:
0 212 417 21 21 -
Diş teli, alanında uzman hekimler tarafından birtakım nedenlerle ortodontik tedavide kullanılmaktadır. Genellikle maloklüzyonlu (çarpık) dişlerin düzeltilmesi için tercih edilmektedir.
Büyük oranda olumlu sonuç veren diş teli tedavisi; dişler arasındaki boşluğu gidermek, estetik gülüş tasarımını elde etmek, çene ve diş ekleminde bulunan düzensizlikleri iyileştirmek amacıyla uygulanan bir dental tedavi çeşididir. Braket isimli kulplara konumlandırılan metal diş telleri, tedavi esnasında dişlerin üzerine güçlü bir şekilde yerleştirilir. Diş teli tedavisi esnasında uygulanan güç, dişleri istenilen pozisyonda konumlandırabilmek adına önemlidir. Bu tedavi yöntemi belirli aralıklarla tekrarlanmakta ve sonuçta dişlerdeki ilgili şikâyetin iyileştirilmesi hedeflenmektedir.
Diş teli tedavisinin süresi kişinin tıbbi geçmişine, diş ve çene yapısına, diş veya çene rahatsızlıklarının şiddetine, tedaviye karşı vereceği doğal tepkiye ve tedavi tipine bağlı olarak değişkenlik gösterebilmektedir. Diş teli tedavisinin uygulama süresi her hastada aynı olmamakla birlikte ortalama 1-3 sene aralığındadır.
Alt ve üst dişlerin kötü hizalanması ve birbiri üzerinde çıkıntı yapması (maloklüzyon) durumunda diş teli kullanımı, alanında uzman doktor tarafından önerilebilir. Ağrıya ve yeme eylemini zorlaştırmaya neden olan maloklüzyon problemi, estetik açıdan sorun yaratabilir ve buna bağlı olarak kaygı neden olabilir. İleri seviyelerde konuşma güçlüğü yaşanmasına sebep olan çarpık diş problemi, diş teli kullanımı sayesinde büyük oranda iyileştirilebilir.
Çarpık dişler nedeniyle dişlere uygulanan baskı oldukça fazladır. Bu baskı, çene kaslarında birtakım rahatsızlıklara ve baş & çene bölgesinde şiddetli ağrıların hissedilmesine neden olabilmektedir. Diş teli tedavisiyle bu problemlerinde önüne geçilmektedir.
Diş teli tedavisine doktor tavsiyesi ile yönelmek gerekmektedir. Detaylı bir fiziki muayeneden sonra kişinin diş teli taktırmasına engel teşkil edecek bir durum olup olmadığına uzman doktor tarafından karar verilir. Bireyin bu tedavi için uygun olması durumunda, doktor tarafından kişiselleştirilmiş bir tedavi planı hazırlanır.
Diş teli tedavisi için yaş sınırı, karşılaşılan probleme göre değişkenlik gösterebilmektedir. Genel olarak 7 yaşında itibaren diş teli tedavisi başlar. Sabit diş teli tedavisi tercih edileceği zaman, tüm dişlerin çıkmış olması gerekir. Bu nedenle 11-12 yaş aralığına kadar beklemek en doğru tercih olacaktır.
Rahatlıkla gülümseyememe, zaman zaman oluşan diş ve baş ağrısı, yeme-içme güçlüğü gibi problemleri beraberinde getiren çarpık dişler; diş teli tedavisiyle iyileştirilebilmektedir.
Diş diziliminde problem yaşayan bireylerin başvurduğu bir dental tedavi çeşidi olan diş teli tedavisinin pek çok faydası bulunmaktadır. Etkili bir estetik görünüme ve sağlıklı dişlere ulaşmayı sağlayan diş telleri, yeme- içme güçlüğünü ortadan kaldıracağı için sindirim sistemini de rahatlatacaktır. Maloklüzyon problemi yaşayan hastaların diş eti rahatsızlıkları da fazla olmaktadır. Ancak diş teli tedavisi ile birlikte diş eti sağlığı da korunmuş olacaktır.
Diş tellerinin bir diğer faydası ise, diş kaybını ve kırılmasını önlemesidir. Dişlerin ön ya da arka kısmında bariyer görevi gören metal diş telleri, dişleri darbelere karşı korumaktadır. Bunun yanında dişlere yük binmesine engel olur. Sağlığı olumlu anlamda etkileyen diş telleri, çürük oluşumunun önüne geçer ve konuşmayı düzeltir. Diş teli tedavisi, ilerleyen yaşlarda oluşması muhtemel ortodontik hastalıkların önüne geçer.
Diş teli tedavisinin etkilerinin hissedilmesiyle birlikte, bireyin özgüveninde ciddi yükselme meydana gelir. Kişi düzenli ve estetik diş dizilimine kavuştuktan sonra, sosyal yaşamında daha özgüvenli olur ve pozitif enerjiyi yaşamına çekebilir.
Diş teli kullanımı hijyen zorunluluğunu da beraberinde getirmektedir. Gıda tüketimi sonrası braket çevresinde biriken artıkları temizlemek ve ağız temizliğine ekstra önem vermek gerekmektedir. Her öğün sonrasında doktorunuzun tavsiye edeceği bir diş macunu ile nazik bir şekilde dişlerin fırçalanması tavsiye edilir. Kullanılacak diş fırçasının sert olmamasına özen gösterilmelidir. Küçük boyutlu ve yumuşak uçlu diş fırçaları kullanılmalıdır. Şarjlı diş fırçaları olumsuz etkiye neden olacağı için kullanımı tavsiye edilmemektedir. Etkili bir hijyen için florürlü ağız bakım suları ve gargara kullanılmalıdır.
Diş teline zarar verebilecek ya da plak oluşumuna sebep olabilecek her türlü gıdadan uzak durulması gerekmektedir. Buzlu içecekler, çikolata, sakız, havuç, elma ve kraker gibi ürünlerin tüketimi sınırlandırılmalıdır. Ağız içi enfeksiyona neden olabilecek sigara ve alkol gibi ürünlerin kullanımı tamamen bırakılmalı ya da azaltılmalıdır. Bakteri oluşumuna zemin oluşturacak her türlü alışkanlıklardan uzak durulması önemlidir. Bakteriler diş tellerinin üzerinde birikeceği için, tedavinin olumlu yanıt verme olasılığı azalabilir. Bu nedenle dişlerin günde 5-6 defa düzenli olarak fırçalanması, günde iki defa gargara yapılması ve varsa plakların, diş taşlarının temizlenmesi gerekmektedir.
Ortodonti tedavi sürecinde olan hastaların uzman diş hekiminin önerilerini dikkate alması, tedavinin vereceği yanıt açısından oldukça önemlidir. Diş ipi ve ara yüz fırçası ile diş tellerinin temizliğinin gerçekleştirilmesi hızlı bakteri oluşumunun önüne geçmektedir. Ara yüz fırçası sayesinde diş tellerinin aralarına ulaşarak temizliği yapılabilir. Böylelikle tartar ya da diş taşı oluşumu engellenir.
